Bodrum, antik çağın en ünlü kentlerinden biri olan Halikarnassos’un üzerine kurulmuştur. 

Geniş ve korunaklı limanı, deniz yolları üzerindeki önemli konumu ile yüzyıllar boyu herkesin arzuladığı bir konumdadır ve bu yüzden tarihi boyunca dışardan gelen istilacılar tarafından hücuma uğramıştır, uğramaya devam etmektedir.

 

Yörenin antik halkları olan Karlar ve Lelegler günümüzde kendini Bodrumlulara bırakmıştır.

Tarihi boyunca Herodot, Mausolos, Artemis, Büyük İskender, Alinda Kraliçesi Ada, Rodos Şövalyeleri gibi birbirinden önemli isimlere ev sahipliği yapmış olan Bodrum 19. yüzyıla gelindiğinde Halikarnas Balıkçısı, Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’nun bugüne kadar taşınan masalsı hikayelerine konu olmuş ve ölümsüz bir arzu kenti haline dönüşmüştür.

 

Yüzyıllardır paylaşılamayan, sürekli daha fazlası için arzulanan Bodrum’u Bodrum yapan limanı, denizi, koyları ve romanlara konu olup hafızalardan silinmeyen ‘mavi yolculuğu’ tüm istilalara rağmen günümüze kadar korunarak ulaşabilmeyi başarmıştır. 

 

Mavi Yolculuk; Halikarnas Balıkçısı, Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu tarafından literatüre kazandırıldığı kabul edilen ve günümüzde özellikle turizmde kullanılan bir terimdir. İsmin kaynağı, Azra Erhat'ın ilk olarak 1957'de, daha sonra daha kapsamlı tarzda 1962 ve 1979'da yayınlanan aynı adlı kitaplarıdır. Erhat'ın deyimiyle "Cevat Şakir Kabaağaçlı mavi yolculuğun kurucusu ise, Sabahattin Eyüboğlu onun isim babasıdır."

 

1950'li yıllarda tanınmış hümanist aydınların keşif ve huzur dolu olarak gerçekleştirdikleri tekne gezileri bu tarihten sonra alternatif bir tatil konsepti olarak gelişmiştir. 1980'li yıllara kadar kendi teknesine sahip şanslı azınlık bir grup tarafından yapılan Mavi Yolculuk, bu tarihten sonra Türkiye'de gelişen turizm kavramının içerisinde yerleşmeye başlamıştır. Sahil şeridimizde hızla artan tekne sayısı ile tekne kiralama fiyatlarının ekonomik ölçülere inmesi yerli ve yabancıların bu konsepte olan ilgisini arttırmıştır.

 

Günümüzde mavi yolculuk yapan yat sayısı 600, yatak kapasitesi 7.000, 183 günübirlik gezinti gemisi günlük 7.790 kapasite deniz turizminde ticari faaliyette bulunmaktadır. Güllük ve Gökova Körfezinin Ören’ e kadar (Ören dahil) Bodrum Yarımadasını incelediğimizde özellikle özel yatlara hizmet veren marinaların bağlama kapasiteleri toplamı 2.850, diğer iskeleler ve yat limanlarının bağlama kapasiteleri toplamı ise 1.660’ dır. Toplam bağlama kapasitesi 4.510 iken, sadece Bodrum Bağlama Kütüğü’ nde 9.900 civarı tekne bulunmaktadır.

 

Tüm bu deniz ticaretine hizmeti sağlayan teknelerin imal edildiği yat imalat ve çekek yeri kapasitemiz 24 adettir 25 adette imalat için başvuruda bulunmuş onay beklemektedir. 

 

Ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir. Toplam ziyaretçi

sayısı 49.209.180’dir. Aşağıda sıralanan illerin içerisinde Muğla dışında yer alan illere giriş yapan gemilerin %90’ı tücari yük gemileridir. Muğla ili olarak tamamen deniz turizmi sayesinde ilk 5’e girmeyi başarmış bulunmaktayız. 

 

1-İstanbul %35,30 (17 370 030 )

2-Antalya %29,97 (14 749 811 )

3-Edirne %9,58 (4 715 580 )

4-Muğla %6,76 (3 325 492 ) (691.804 deniz hudut – 2.633.688 hava hudut kapıları %60

Bodrum Hava ve Deniz Hudutları))

5-Artvin %3,72 (1 830 295 )

 

Yukarıda rakamlarla potansiyeli net şekilde gözler önüne serilmiş bir deniz turizminden bahsetmekteyiz. Bu deniz turizm tamamen mavi yolculuk sayesinde ayakta kalmaktadır ve mavi yolculuk GÖKOVA KÖRFEZİ’dir, aksi düşünülemez. 

 

20 yıldır Gökova körfezinin korunması; mavi yolculuk rotasını, zengin deniz dibi canlılığının korunmasını, doğal ve tarihsel alanların korunmasını sağlayabilmek için fiziki ve hukuki mücadeleler veren Mavi Yol Platformu atalarından miras kalan denizi ve yeşili korumak, mavi yolculuğun eşi benzeri bulunamayacak huzur ve sükunetini gelecek nesillere aktarabilmek için çalışmaktadır.